Natural Born Killers filminde, Mickey ve Mellory Knox çiftinin yakalanıp hapishaneye getirildiği sahnede, hapishanenin önünde durup çifte destek veren kalabalığın içinde açılan akıllara zarar pankartta yazar bu kelimeler.
Kesinlikle Deccal'i (The Anti-christ) oynayan bu iki çiftin kronik bir biçimde işledikleri cinayetler ve arkalarında yaptıkları cinayetleri anlatacak birilerini bırakma semptomları, bu müthiş çifti varolan medyatik sürecin bir parçası yapmaktadır. Bu medyatik süreç, aslında sistemi yok etmekle tehdit eden bu iki Anti-christ'ı bile öyle bir şekilde kutsamaktadır ki, kalabalığın içinden birisi -ki şüphesiz bu süreç içerisinde iyiden iyiye yabancılaşmış ve Deccal'den kendi ipini çekmesi için medet uman birisidir bu kişi- bir pankartla Mickey Knox'tan kendisini öldürmesini istemektedir.
Kanımca Natural Born Killers'ın en vurucu sahnelerinden birisi burasıdır, buradaki eleştiri çok ciddidir: Deccal'in bile bir süperstar muamelesi gördüğü bir toplumsal yaşamda sistem aslında kendisini öyle bir kurmuştur ki, sistemi en marjinal yollarla sallayan, darmadağın eden şu devrimci Anti-christ'lara bile medyatik süreç içerisinde sağlam ve sarsılmaz konumlar sunulmakta, böylelikle medya bir kez daha hizmetkarı olduğu söyleme borcunu ödemektedir.
"Murder Me Mickey" pankartı, postmodern dönemde devrimci alternatifleri teker teker gözden geçirmemizi bize yeniden hatırlatmaktadır bir anlamda. Çünkü böylesi bir radikal devrimcilik bile bu denli laçkalaştırılırken ve insanların gözünde bir eğlencelik olarak görülürken, kapitalizmin kod akışlarını kesecek bir tür "devrimci makina" oluşturma çabaları da çok ciddi soruşturmalardan geçmelidir.
Halbuki Deccal'i devrimci kılan şey, onun sorgusuz sualsiz bir biçimde önüne geleni öldürmesi -ki Mickey bu konu hakkında o "yavşak" gazeteciye şunu söylemektedir: "ben insanları öldürerek onların ruhlarını özgürleştiriyorum"- ve bunu da insanları kendisinden haberdar kılacak bir tanığı ortada bırakmak suretiyle yapmasıdır. Ama Deccal ruhları özgürleştirilecek o insanlar tarafından "keşfedildikçe" ve Deccal'e "öykünüldükçe", kendi anlamını da yitirmeye başlamakta, devrim süreci bir popülizmin atmosferine bürünmektedir.
Devrim düşüncesinin işte bu sakatlanmış biçiminin ifadesidir "Murder Me Mickey", ve o yüzden belki de "devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi."
Saturday, November 11, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)

1 comment:
Hepsi boş. Devrim diye bir şey yok. Melekler ve saire de öyle...
Post a Comment